FİKİR VE DÜŞÜNCE MEZARLIĞI
Yazar: Yiğit Arslan
Bazı düşüncelerinizi, fikirlerinizi acaba ne derler nasıl karşılarlar diyerek dile getirmediğimiz zamanlar olmuştur illaki. Bir konuşma esnasında söylemediğiniz şeyleri, gece yatınca düşünüp keşke söyleseydim dediğiniz zamanlar da olmuştur. Benim çok oldu, bunu birçok kez yaşayınca anladım ki aslında söylemeliyiz insanlar bizi fikirlerimizle şahsi düşüncelerimizle tanımalı. Tabi ki kendi düşüncelerimizi dile getirirken kendi düşüncelerimize saygı beklediğimiz gibi karşı görüşlere fikirlere de saygı duymalıyız. Konuşarak fikir, görüş ve düşüncelerimizi paylaşarak ve karşı görüşlere saygı duyarak yaşamayı geçinmeyi öğrenmeliyiz. En önemlisi karşı görüşte olan bir insanla konuşurken düşüncelerimiz dile getirmeliyiz ki ortak noktada buluşabilelim, insanlar olarak konuşarak da anlaşabildiğimizi gösterelim. Ülkemizde gerçekten konuşmaya, dinlemeye, anlamaya ihtiyacımız var o konuşmanın sonu şiddete gitmemeli. Hiç birimiz Fikirlerimizi ve düşüncelerimizi kendi içimizde öldürmemeliyiz, bu mezarlığa gömmemeliyiz. Bu konuda ne kadar zorlansak da düşünce ve fikir özgürlüğünü savunmalı ve söylemek istediğimiz şeylerden korkmamalıyız. Bir spor takımını, siyasi partiyi veya bir insanı eleştirebilmeliyiz. Unutmayın biz konuşmaya söylemeye korktukça daha çok susturulacağız. Bir insan fikirleri ve düşünceleriyle yaşar bu özgürlüğü kendinizde görebildiğiniz zaman dünya daha güzel bir hal alacak, söz hakkınız olduğunu fark edeceksiniz. Fikir ve düşüncelerinizi asla öldürmeyin bu mezarlık fazlasıyla dolu bir fikir daha gömmeyin o mezarlığa.