ÖZEN ÖZDEN, ZAFER PARTİSİ AYDIN MİLLETVEKİLİ ADAYI SERAY ÜNBAY İLE RÖPORTAJ GERÇEKLEŞTİRDİ!

Özen Özden: Seray Ünbay kimdir?

Seray Ünbay: Ben 1996 doğumlu ve evlendiğimden beri de Kuşadası'nda ikamet eden üç çocuk annesiyim. İstanbul Yeni Yüzyıl Hukuk Fakültesi mezunuyum. Şu anda hala Aydın Üniversitesi'ne yüksek lisansıma devam ediyorum. Aynı zamanda Zafer Partisi'nin Kurucular Kurulu üyesiyim. Genel İdare Kurulu Üyeliğini de yaptım. Şimdi de Milletvekili Adayıyım. Aynı zamanda İş olarak eşimle birlikte çiftçilikle uğraşıyoruz. Kuşadası'nda çiftliğimiz var. Zeytincilik, hayvancılık üzerine... Yarış atları yetiştiriciliği de yapıyoruz.

Özen Özden: Böyle bir hayatında Zafer Partisi'ne nasıl bir ilgi var?

Seray Ünbay: Gerçekten ben bunun Milletvekili Adayı olarak sahaya inmeden önce de farkındaydım. Kuşadası'nda, Aydın'ın birçok yerinde etkinlikler düzenliyorduk. Üye sayımız her geçen gün zaten çok arttı. Kurulduğumuzdan beri ilde ve ilçede sahaya indik ve gerçekten biz bile şaşırdık. İnsanlar Zafer partisini bekliyormuş. Yoğun bir ilgi var, yoğun bir talep var. Hem adayımıza, Hem partimize ve Ümit Özdağ'a... O yüzden inanılmaz mutluyuz. Bu durumdan. Bizim için de çok daha keyifli geçiyor. Tabii Aydın'ı köşe köşe geziyoruz. Yani mahalle mahalle her yerine ulaşmaya çalışıyoruz. O yüzden bizler de mutluyuz. Tabii ki bu ilgiden geldi. Çok fazla seveni, çok fazla... Ama özellikle gençler çok fazlaydı. Özellikle Kuşadası'nda gördüm. Yolda yürüyemedim.

Özen Özden: O zaman Parti olarak gençlere fazla bir değer var gibi geliyor.

Seray Ünbay: Tabii ki. Zaten bizim kuruluş amaçlarımızdan biri bu. Gençlere ve kadınlara siyasette yer açabilmek. Gerçekten partimizin hem kurucular kurulunda hem yönetiminde gençler, kadınlar önemli bir role sahip. Partimizi de zaten sırtlayıp taşıyan, bugün bu kadar yoğun ilgisinin olmasının en büyük sebebi de gençler. Çünkü bizlere televizyonlarda ciddi bir ambargo uygulanıyor ama sosyal medyalardan sağ olsun gençler bu partiyi sahiplendi. İnandılar bizim partimize. Ailelerine tanıttılar belki, televizyonda izleyemeyenlere gösterdiler. Bu şekilde büyüdük yani onlar sayesinde büyüdük. O yüzden de gerçekten gençlere zaten önem veren bir partiydik ama onlara çok şey borçluyuz. Bu seçimden sonra da bunu göreceğiz. Yani onların sayesinde olmuş olacak başarımız. Zafer partisi olarak Türkiye ile ilgili birçok projemiz var. Öncelikle projemiz ''Anadolu Kalesi Projesi''. Bu proje ile birlikte on üç milyon sığınmacı ve kaçağı tespit edilen rakam bu. Bir edilemeyen boyutu var tabii ki. Ülkelerine üç yüz altmış beş gün içinde geri yollamak... Bu projenin içinde aynı zamanda tekrar sınırlara mayın döşenmesi var çünkü 2011 yılında Bu anlaşma fesh edildi ve sınırlardan mayınlar kaldırıldı hep diyoruz zaten bugünün planı aslında o günden beri yapılıyor. Sonra ''4 Deniz 4 Bölge'' projemiz var. Ağır sanayi Anadolu'ya taşınacak. İşte bu nereler; bu bölgeler, İzmir, Zonguldak, Mersin, Trabzon illerini kapsayan bir proje. Sonra ''3.0 İstanbul Projesi'' var. İşte burada da deprem ve afetlere hazırlık olacak. Özellikle İstanbul'da büyük bir deprem bekleniyor. İstanbul'u bu depreme, afetlere ya da olabilecek herhangi başka afetlere hazırlayabilmek, İstanbul'u bir eğitim, kültür ve teknoloji başkenti yapmak... Ağır sanayi İç Anadolu'ya taşımak da buna dahil. ''Can Dostu Projesi'' var. Hayvanlar üzerine... İşte sokak hayvanlarına yapılan işkence, kötü muameleler gösterenler para cezası ile cezalandırılıyor. Bunlara daha ağır cezalar getirilecek. İşte barınaklar iyileştirilecek gibi... ''Yenilenebilir Enerji Projesi'' var. Burada enerji kaynaklarından gerçek enerji üretilecek. Güneş, rüzgar enerjisi için yatırımlar yapılacak. Bunlar yapılıyor şu an günümüzde ama böyle verimli topraklarda ve bu teknolojiye sahip bir ülkede çok yetersiz sayıda. Bunlar İHA'lar, SİHA'lar iyileştirilerek, geliştirilerek desteklenecek. Çünkü bunlar ülkemiz için çok önemli projeler. Bu projemizin aynı zamanda adı var: ''Çelik Miğfer Projesi.'' Bunun için de askeri liseler ve ortaokulları tekrar açacağız. Çünkü askeriyenin zarar gördüğünü ve yıpratıldığını düşünüyoruz bu yirmi yıllık süreçte. Tekrar ortaokuldan başlayarak askeri okulları açacağız. Kaliteli bir ordu teşhis edeceğiz ülkemize. Bunu geçenki büyük depremde de maalesef gördük. Askerin yetersiz bir komuto zincirinin olması depremde bize çok büyük bir eksi olarak geri döndüğünü gördük. O yüzden ordu iyileştirilecek. Dediğimiz gibi ortaokul seviyesine kadar açacağız. Ortaokul askeri okulları onun yanı sıra işte sürdürebilir planlı kalk ama tabii ki de ülkemiz için en büyük sorun. Şu ana baktığımızda ekonomik krizi aşabilmemiz için de öncelikle ilk hedefiniz on üç milyon çıkarmak. Çünkü ülkenin sırtında, hepimizin bir vatandaş olarak sırtında ciddi bir yük var. Bu yükü hafifleterek... Öncelikle sığınmacıları yolladığımız takdirde ciddi bir rahatlama olacak Türkiye'de kiralar düşecek, gıda fiyatlarında azalma olacak, birçok alana yansıyacak bu. Sonrasında da devlet planlama teşkilatı yeniden açılacak, beton ekonomisi yerine üretim ekonomisine geçecek, tarımda alım garantisi vaat ediyoruz aynı zamanda. Çünkü biz geçmediğimiz köprüden, yollardan devlet bizim adımıza yollardan geçme garantisi veriyor. Biz bunu çiftçiye, hayvancıya vereceğiz. Alım garantisi, mazot desteği, gübre desteği gibi hayvancılığı iyileştirecek. Bu topraklarda, bu verimli topraklarda bunları iyileştirecek projelerimiz var. Bunlardan sadece birkaçı projelerimiz. Dediğim gibi daha birçok daha projemiz var. İnşallah iktidara ortak olursak, başa gelirsek bunları yavaş yavaş ülkemiz için yapmayı planlıyoruz.

Özen Özden: Aydın için ilk yapmak istediğiniz şeyler nedir?

Seray Ünbay: Aydın'ın en büyük sorunu bence su sorunu... Aydın ciddi bir şekilde tarım güzelliğine sahip. Aynı zamanda Kuşadası'na baktığımızda Turizm kenti. Bu yüzden öncelikle hedefimiz tarım ve sulama üzerine olacak.

Özen Özden: İnsanlarla birebir temasınız oldu. Size karşı insanların bakış açıları nasıl?

Seray Ünbay: Sahada ben gerçekten çok olumlu tepkiler alıyorum. İnsanlar öncelikle şaşırıyor genç bir kadını karşılarında görünce. Hani yaşımı söylüyorum daha da küçük duruyorsun diyen var. Ben biraz kendimi tanıtıyorum onlara ki biraz ikna edebilmek için. Sonra çok mutlu oluyorlar. Özellikle kadınlardan ciddi destek görüyorum. İnsanlar aynı insan profilleri görmekten çok sıkılmışlar artık. Bakıyoruz listelere, dördüncü, beşinci dönemine girecek adaylar tekrar koltuk mücadelesi veriyor. Bu olmamalı. Her parti içinde kadına ve gençlere biraz yer açılmalı. O mücadeleyi artık genç beyinler sürdürmeli. Onlar da tabii ki partide genç arkadaşlarına örnek olmalılar. Belki genel merkezde, belki teşkilatlarda... Bilemiyorum ama yakışmıyor bence. Hala bu yaşa gelmiş insanlar, kaç dönem milletvekilliği yapmış insanlar koltuk derdinde olması çok yanlış. İnsanlar da bundan bıkmış çünkü bunu söylüyorlar. Kaçıncı dönemine geldi.... Ben kendisini seçimden seçime görüyorum. Bir kere gelip burada ayda bir kere, üç ayda bir kere halimizi hatırımızı soran yok, diyorlar. Çok da haklılar. O yüzden bana gerçekten olumlu dönüşler var sağolsunlar. Yani ben de mutlu oluyorum bu ilgiden dolayı.

Özen Özden: Az önce dediğiniz gibi, seçilen gidiyor. Siz de seçildiğinizde sizi ne zaman göreceğiz?

Seray Ünbay: Burada yaşamayan, burada hiçbir düzeni olmayan insanlar aday oluyor. Çoğu böyle. Bakıyoruz listelere, Tunceli'den aday var, Sivas'tan, İstanbul'dan, İzmir'den... Aydınlı adayları tam net bilmiyorum ama biraz geri sıralarda gördüm. Seçilemeyecek sıralarda. Şimdi insanın düzeni burada olmadığı sürece, burada bir hayatı olmadığı sürece buradan seçilse de tabii ki yine buraya gelmiyorlar. Öyle bir vefasızlık da söz konusu. Hani seçildim, hizmet edeyim de yok insanlarda. Biz zaten burada yaşıyoruz, ikametgâhımız burada, düzenimiz burada, her şeyimiz Kuşadası'nda. Buranın insanıyım. Eşimle birlikte çiftçilikle uğraşıyoruz. Dediğim gibi at yetiştiriciliği yapıyoruz. Bunların hepsi burada yürüyor. Ben buranın insanıyım. Buraya hizmet etmeye de gerçekten kendimi adadım ve hazırım. O yüzden gidip de dönmeme şansım yok. Ben buradan biriyim. Çocuğumla çıkıp sahilde dondurmamı da yerim, parkta otururum, mısırımı da yerim, yani buradan bir insan olduğum için insanlar beni zaten burada görür sık sık. Hani Tabii ki de Ankara ile hep bir temas olur. Vekillik olursa orada da bir düzenimiz olacaktır elbette ki. Ama ben zaten buranın insanıyım dediğim gibi. Yani kesinlikle öyle bir şey olmayacak ekstra. Çünkü insanlardan da bu konuyu işittiğim için bu konuda daha hassas davranacağım. İnsanlar bundan çok şikayetçi ve yaralılar.

Özen Özden: Son olarak Aydınlılara, Kuşadası'nda yaşayan insanlara söylemek istediğiniz neler var?

Seray Ünbay: Şunu söylemek istiyorum; Biz Zafer Partisi olarak dik bir duruş sergiledik. Türk milliyetçiliği, Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğini savunarak... Bir buçuk yıllık bir partiyiz. Dediğim gibi koltuk peşinde koşmadık. Eğer öyle bir amacımız olsaydı iki masada da kendimize çok rahat yer bulurduk. Biz Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliği ve bu davaya inanmış insanlar olarak HüdaPar'a (domuz bağı diyoruz) ve HDP'ye karşı dimdik bir duruş sergiledik. İnsanlar da bunu destekleyecektir. O yüzden bizi izleyenlerden de bunu rica ediyorum. Bu farkındalığı edinmeliler. Yani o koltuklardan askerin başına çuval geçiren HüdaPar uzantısı, Hizbullah uzantısı Hüda parmağı oturmalı. Yoksa sırtını kandil Dağı'na dayamış HDP 'liler mi oturmalı? İnsanlar bu ayrımı yapmalı. O yüzden Zafer Partisi, Türk Milliyetçileri olarak bizi desteklemelerini istiyorum. Çünkü kadına, çocuğa, gençlere, Türk milletine kendini adamış bir partiyiz ve arkamızda sadece bunlar var. Türk gençlerinin, kadınlarının ve insanların desteğiyle yürüyen bir partiyiz. Bir buçuk yılda bu kadar kolay büyüyemezdik. Bu bir gerçek. insanlardan bunu istiyorum. Bu farkındalığa sahip olurlarsa oy kullanırken, mecliste kimin olmasını istiyorlar, bir daha düşünsünler. Bizim amacımız bu. Ülkemizin kaderini ne HÜDAPAR'a ne de HDP'ye bırakmamak. Türk milliyetçileri zaten bu seçimde de görecekler. Türkiye'nin kaderini biz belirleyeceğiz. Türk milliyetçileri belirleyecek. O yüzden bizi desteklerseler bu düşünceyle birlikte çok mutlu oluruz.

Özen Özden: Bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.