NEDEN BU KADAR GERGİNSİNİZ?
Yazar: Atilla Öntürk
Bugün bindiğim otobüste 5 Km’lik mesafede 6 defa kavga ve ağız dalaşı yaşandı.
Birisi çocuklarını bir sonraki duraktan alacağını söyleyerek arkaya ilerleyemeyeceğini belirtti. Kavga çıktı.
Birisi şoföre artık daha fazla yolcu almaması gerektiği konusunda sert bir dille uyardı. Kavga çıktı.
Birisi yaşlıların iş çıkış saatlerinde keyfe keder gezmelerinin doğru olmadığını söyledi. Kavga çıktı.
Tüm kavgalarda dikkatinizi çeken bir nokta oldu mu? Herkes kendi dünyasına kapanmış, herkes sadece kendi hayatını düşünüyor. Kimin kimi sevdiği, ne için uğraştığı, ne derdi olduğu, gerekli veya gereksiz neden ve nereye acele ettiği kimsenin umurunda değil. Herkes sadece yaşamaya çalışıyor. Ülkenin fakir zamanlarını özlemedim tabi ki ama saygılı zamanlarını gerçekten özlüyorum. İnsanların empati kurma özelliğine sahip oldukları, çocukların mutlu arkadaşlıklarını, masum insanların birilerinin ihmalkarlığı yüzünden ölmediği ve canının yanmadığı zamanları gerçekten özlüyorum.
“Ne ara bu kadar kötü olduk?” Sorusu bile artık çok klişe gelmeye başladı. Doğru soru “Bu kötülüğü ne zaman düzeltmeye başlayacağız?” olmalı.
Etrafta gülümseyen ve aklından art niyet geçmeyen insan yüzleri olsun istiyorum. Hayvanlar psikopat ruhlu insanlar tarafından durduk yere işkenceye maruz kalmasın, anneleri babaları çocuklarını sokağa oynamaya salarken içleri rahat olabileceği bir sokak istiyorum. İnsanın insandan korkmayacağı bir sokak. Ağaçları düşmanlarıymış gibi gören insanların olmadığı bir sokak.
Tekrar üzerine basarak söylüyorum. “Ülkemizde herkes kendisi gibi düşünmeyeni aptal sanıyor.”
Ben bu cümleleri kaleme alırken yazdığım ve eleştirdiğim hangi unsurlar bende var ve varsa bunları nasıl düzeltmeliyim diye düşünerek yazdım. Peki siz okurken “Gerçekten ben de bazen bunu yapıyorum.” Diyerek kendinizle barışık ve yapıcı bir eleştiri yaptınız mı?
Dostlarım, canım ülkem, iyi veya kötü tüm insanlar, İzmirliler, Romalılar, İstanbullular…
Lütfen empati yeteneğinizi geliştirin, bu göründüğü veya okuduğunuz kadar zor değil. Sinirlenmeyin sadece derin bir nefes alıp sakince düşünmeyi deneyin. Birbirinizi kırmayın. Sağ duyulu olan siz olun. Utanıyorsanız evde yalnızken dans edin. Banyoda sizin çok sevdiğiniz ama kimsenin sevmediği o şarkıyı bağıra bağıra söyleyin. Korktuğunuz köpeğin üstüne gidip başını okşamaya çalışın. Koparttığınız her zararlı otun yerine bereketli bir fidan dikin.
Güzel yarınlarda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın ve sakin kalın.