GÜZELÇAMLI'DA BEHÇET ALP FIRTINASI ESTİ!

Ailesiyle birlikte Güzelçamlı sakinlerini selamlayan ve uzun süre kalabalığın tezahüratları yüzünden uzun süre konuşmasına başlayamayan Behçet Alp, mikrofonu uzun yıllar önce Güzelçamlı’da öğretmenlik yapan babası İbrahim Alp’e verdi. Mesleğine Güzelçamlı’da başladığını ve tam 50 yıl önce bir 23 Nisan günü konuşma yaptığın Güzelçamlı’da 50 yıl sonra ikinci kez mikrofonda olmanın heyecanının yaşadığını söyleyen İbrahim Alp, “Pırlanta gibi bir oğlum var, gurur duyuyorum. Özellikle söylemem gerekirse bu seçim parti seçimi değil, Kuşadası’nın var olma ya da tamamen bataklığa düşme seçimidir” dedi.

Daha sonra konuşan Behçet Alp, Ömer Günel’in Güzelçamlı’da miting yapamadığına dikkati çekerek, “Nasıl yapsın? Güzelçamlı’ya hiçbir şey yapmadı. Altyapı, kanalizasyon sıkıntısı var. Burada vatandaşlarımız hala vidanjör ile pislik çektiriyor. Geçen gün bu mahallede yaşayan bir ablamız aldığı 10 bin lira emekli maaşının 8 bin lirasını her ay vidanjöre verdiğini söyledi. Ayıptır, yazıktır. Güzelçamlı ziyaretlerimizde kahvehanelerde oturan gençlerimiz yapacak bir şey şok diye dert yanıyorlar. Onlara bir halı sahayı bile çok görmüşler. Söz veriyorum, seçilir seçilmez gençlerimiz için bir halı saha yapacağım. Ayrıca Türkiye’nin en güzel beldelerinden biri olan Güzelçamlı’da bir sağlık ocağı yok. Hastalarınızı ya Söke’ye ya Kuşadası’na götürmek zorunda kalıyorsunuz. İlk işlerimizden biri de acil olarak bir belediye bünyesinde tıp merkezi açmak, ilk müdahale için bir hekim ve hemşire istihdam etmek olacak” şeklinde konuştu.

Adalı kart projesini devam ettireceklerini belirten Behçet Alp, emeklilere özel imtiyazlar tanıyacaklarını, belediye tesislerinden %50 indirimle faydalanabileceklerini söyledi. Kötü durumdaki balıkçı barınağını baştan sona ele alacaklarını ve yenileyeceklerini anlatan Behçet Alp, Güzelçamlı’yı hak ettiği hizmetlerle buluşturacakları sözünü verdi.

Seçim sadece 4 gün kaldığını hatırlatan Behçet Alp, Ömer Günel’in mitinglere katılım için baskı ve tehdit yoluna başvurduğunu kaydeden Behçet Alp, “Belediyedeki imar müdürü tek tek müteahhitleri arıyor, yanınızda çalışan kim varsa zorunlu olarak bizim mitingimize getireceksiniz diyor, yoksa önümüzdeki dosyalarda sıkıntı yaşarsınız diyor. Dayatmada bulunuyorlar, zorla mitinglerine adam taşıyorlar. İkincisi Şoförler Odası Başkanı Hüsnü Öten var, değerli büyüğümüz. Ama kendisine yakışmayan tarzda hareketler yapıyor. Bizim şoför camiasındaki abilerimizi, esnafımızı tek tek telefonla arıyor ve Ömer Günel'in mitinglerine katılacaksınız, katılmazsınız duraklarınız ile ilgili sıkıntı yaşarsınız, mağdur olursunuz diye tehdit ediyor. Ömer Günel taksicilerle yaptığı kahvaltıda kameralarını hediye edeceğini söyledi. Ertesi gün aynı yerde şoför esnafımızla ben kahvaltıda bir araya geldim. Onlara bu yalancı kameraları almaz. Seçimden önce alsın göreyim dedim. Almadı, almayacak. Zaten 4 gün sonra da gidiyor.  Ben bir söz verdim, göreve geldikten sonra taksici esnafımızın yanında olacağım, onların kameralarını ben alacağım” dedi. Belediye personelinin de baskı ve dayatmaların öznesi olduğunu vurgulayan Behçet Alp sözlerine şöyle devam etti: “Belediye personellerimizi perişan ettiler. Oradan oraya, o mitten bu mitinge sürüklüyorlar. Hayatlarından bezdirdiler. lOnlar da 1 Nisan’da rahat nefes alacaklar, merak etmesinler.”

Daha sonra sosyal medya üzerinden kötüleyen ve İYİ Parti Genel Baykanı Meral Akşener’den Behçet Alp’in adaylığını çekmesini isteyen CHP Kuşadası İlçe Başkanı Mehmet Gürbilek’i  sert bir dille eleştiren Behçet Alp, “Aslında muhatabım değil kendisi, ama cevap vermeden geçmek istemiyorum. Ömer abisi yazıyor, öne koyuyor, o da paylaşıyor. Benim İYİ Parti’yi kirlettiğimi, benim adaylığımın Kuşadası seçmenleri için bir ihanet olduğunu, bugüne kadar 5 partide barınamadığımı ve kirli tezgahların baş mimarı olduğumu ve beni adaylıktan çekmemi yazdı. ‘Kuşadasına gönül vermiş, İyi Parti’ye gönül vermiş hemşerilerimiz kumpas meraklısı, parti parti dolaşan, ideolojisi olmayan bu kişiye oy vermememiz için önemli bir görevdir. Kuşadası’nda hiçbir zaman kötüler galip gelmeyecektir. Kuşadası Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleriyle Cumhuriyet'in kalesi olmaya devam edecektir’ demiş. Bana parti değiştirdi demiş bu vicdansız.  Beni geçen seçimden sonra bu seçimde karşınıza, Ömer'in karşısına aday olmayayım diye, rakip olmayayım diye haksız hukuksuz bir şekilde ihraç eden sen değil misin? Geçtiğimiz seçimden önce Ömer Günel'le ilgili ağzına almadığın hakaret yoktu, ama ne yaptın tükürdüğünü yaladın! Şimdi omuz verdin, yan yana birlikte çalışıyorsun. Sen değil misin geçtiğimiz dönemlerde garibanın, fakirin fukaranın Uydukent’te ev hayali için yatırdığı paraları kendi cebine maaş oran indiren, onların paralarından nemalanan sen değil misin? Genel Başkanımız Meral Akşener’e adayınızı geri çekin, azledin demişsin.  Neden bu kadar korkuyorsunuz? Ben buradayım, pazar günü sandık var. Hadi gel sandıkta görelim hesabımızı” dedi.

230 milyon liralık borç ile devralan Ömer Günel’in belediye mülklerini satmasına rağmen borç miktarını 1,5 milyar liraya kadar çıkardığını anlatan Behçet Alp, “Kuşadası’ndaki kent meydanını yıktı, 30 yıllığına birilerine peşkeş çekti, toprak sahayı yine aynı şekilde 30 yıllığına birilerine peşkeş çekti. Kuşadası Belediyesi şu an bir enkaz durumunda. Bu adam belediyeyi borç batağına sürükledi, belediyeyi batırırken kendini zenginleşti. Kendine Yaylaköy’de ultra lüks bir malikane yaptı. Yurtdışında, Malta'da otel yaptığı iddia ediliyor, yakında bunun kayıtları ortaya çıkacak. Ey Ömer Günel sen Belediye Başkanlığı maaşıyla bunları nasıl yaptın? Belediyenin bugün ne kadar borcu var, sen bu kadar serveti belediye başkanlığı maaşıyla nasıl yaptın? Mal varlığını çık açıkla!

Dönelim Mehmet Gürbilek’in söylediklerine. Evet Kuşadası Cumhuriyet'in kalesidir ve her daim de cumhuriyetin kalesi olarak kalacaktır. Buna hiçbirimizin itirazı yok, ama Cumhuriyet'in bekçileri burada ve Atatürk'ün askerleri de burada. Bunlar genel merkezden talimat almışlar, Seçimin riskli olduğu, kaybetme riski bulunan yerlerde derhal Atatürk’ün arkasına sığının, Atatürk üzerinden kutuplaştırma yapmaya başlayın ve rakibinizi de Atatürk düşmanlığıyla suçlayın diye talimat almışlar. Bakın bu bir yerel seçim, hizmet yarışı, burada adaylar yarışıyor. Kaybedeceklerini anladıkları için Atatürk üzerinden siyaset yapmaya başlamışlar. Davutlar’da ağza alınmayacak sözler sarfetmiş. Bunlar gelirse kadınlarımızı peşkeş çekecekler, kadınlarımızın geleceğini karartacaklar demiş. Ayıptır, sen hangi hakla kadınlar üzerinden siyaset yapıyorsun? Kaybettiklerini anladılar, ne yapacaklarını şaşırdılar. Çirkeflik yapıyorlar, her gün gazete çıkartıyorlar, ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyorlar, açtıkları sahte hesaplardan gece gündüz bana iftiralar atıyorlar. Ama güneş balçıkla sıvanmaz. Az kaldı. 4 gün sonra gidecekler. Kuşadası nefes alacak” diyerek konuşmasını bitirdi.