YABANCI DİL ÖĞRENİMİ İLE İMTİHANIMIZ

Fevzi Küçükçalık dil eğitiminde Kuşadası'nın şansı oldu. Özgün öğretme yöntemleri, kısa sürede çok dil öğretme becerisi ile tanışmanız ve yöntem öğrenmeniz gereken biri.

YABANCI DİL ÖĞRENİMİ İLE İMTİHANIMIZ
YABANCI DİL ÖĞRENİMİ İLE İMTİHANIMIZ

Yabancı dil öğrenmek istiyorsunuz fakat nereden başlayacağınızı bilmiyorsunuz. Belki metod sorunu yaşıyorusunuz belki de öğrenme yöntemlerini bilmiyorsunuz. Üstelik dil öğrenme konusunda toplumsal bir endişemiz var. 

Fevzi Küçükçalık dil eğitiminde Kuşadası'nın şansı oldu. Özgün öğretme yöntemleri, kısa sürede çok dil öğretme becerisi ile tanışmanız ve yöntem öğrenmeniz gereken biri. Kendisiyle Yabancı dil öğrenme konusunda yaptığımız röportajı sizlerle paylaşıyoruz.

...

Kaç dil biliyorsunuz?

Anadilimiz Türkçe dahil olmak üzere altı dili tam olarak biliyorum. Bunlar Türkçe, İngilizce, Almanca, Rusça, Fransızca ve Arapça… Bilmekten kastım elbette yüzde yüz okuma, yazma, konuşma ve yorum yapma. Bazı dillere ise yüzde yüz hakim olmamakla birlikte gündelik yaşamda kolaylıkla kendimi ifade edecek kadar hakimim. Bunlar, İspanyolca, Japonca, Çince  Boşnakça, Lazca, Kürtçe. Beden dilini de dil bilmeye eklemeli belki. :)

Dil öğrenmeye nasıl başladınız?

Bizim zamanımızda ilkokulda yabancı dil dersi yoktu. Ortaokulda ve lisede İngilizce derslerim hep pekiyi idi. O zamanki karnelerim hala durmaktadır. Üniversite sınavı ile Kayseri İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünü kazandım. Bir yıl İngilizce hazırlık okudum. Birinci sınıfta derslerin yüzde ellisi İngilizceydi ve derslerim her zaman iyiydi. İşletme bölümünün zor bir bölüm olduğunu anladım. Tekrar üniversite sınavına girerek tek tercih olarak Türkçe işletme bölümünü birincilikle kazandım. Dört yıl Türkçe eğitim alarak dersleri daha iyi anladım bu arada İngilizce muafiyet sınavına girerek okulda İngilizce dersleri almadım. Fakat İngilizcemi geliştirmek için kurslara gittim. İstanbul'da turistlerle konuşarak pratiğim gelişti.

Sizce yabancı dil öğrenmek bir gereklilik mi?

Kimisi için gereklilik, kimisi için değil. Benim için gereklilik. Herkes yabancı dil bilmek zorunda değil. En iyi lisan, o ülkenin insanları için ana dilidir. Bizim için İngilizce, Almanca bir yabancı dil ise bir İngiliz bir alman içinde Türkçe yabancı dil. Bu günlerde Kuşadası'nda bir çok ilan var Hollanda dili Felemenkçe bilen elemanlar arıyorlar ve aylık 1000 Euro maaş veriyorlar. Türk lirası ile 10.000 TL yapar ki bu da günümüzde oldukça iyi bir maaş.

Yeni bir dil nasıl öğrenilir?

Önce dil öğrenmeyi istemek gerekir. Elbette yatkınlık-yetenek de gerekir. Daha önce ki röportajlarımda belirttiğim gibi okulda resim ve müzik konusunda zorlanırdım fakat yabancı dil ve sayısal derslerim hep çok iyiydi. Birazda üzerine gitmek, öğrenmek konusunda ısrarcı olmak gerekir. Resim ve müzik öğrenimi konusunda ısrarcı olsaydım inanıyorum bugün çok iyi bir müzisyen veya ressam olabilirdim. Bugün yapmış olduğum mesleklerimin sanatla ilişkisi var.

Azim, hırs, mücadele, yetenek ve çalışmak bir araya gelirse o meslekte mükemmellik ortaya çıkıyor.

Yabancı dil öğrenmeye başlamak için en uygun yaş nedir?

Bana göre yabancı dil öğrenmeye 5 -6 yaşlarında başlanmalıdır. Dil öğrenmeye karar vermenin ise yaşı yok. Her yaşta hatta çok ileri yaşlarda bile kolayca öğrenilebilir.

Eğitim sistemimizde dil öğrenme sorunları nelerdir? Sizce bu sorunlar nasıl aşılmalı?

İlk eleştirim haftada iki saat yabancı dil dersi ile yeni bir dilin öğrenilemeyeceğidir.

Sınıflar çok kalabalık. Dil laboratuvarlarında öğrenci mevcudu en fazla 10-15 kişi olmalı. Hem dil öğretecek öğretmen sayısı az hem de öğretmenlerimiz alanları konusunda yetersiz. Eğitim sistemimizde daha çok gramer öğrenmeye ağırlık veriliyor. Oysa konuşma, yazma ve gündelik kullanım becerisi de önemsenmeli.

Çocuğuna yabancı dil eğitimi vermek isteyen ailelere önerileriniz nelerdir?

Şimdi anasınıfında İngilizce öğretilmeye başlanıyor. Aile olarak önce düzgün şekilde anadilimiz Türkçe öğretilmeli. Sonra yabancı dil eğitimine geçilmeli. Bazı ebeveynler çocuklarının Türkçeyi kötü şekilde konuşmalarını önemsemiyor. Anadilde ki yanlış kullanımlar düzeltilmezse sonraki her öğreniminde sıkıntı yaşar. Özelikle yeni bir dil öğrenirken. Ağaç yaşken eğilir. Fakat ağacı fidanken eğmeye gerek yok. Bırakın dümdüz büyüsün. Bazı alışkanlıklar çocukluk döneminde kazanılmaktadır. Çocukluk döneminde konuşma ile ilgili hatalar düzeltilmelidir. Örneğin; “R” harfini söyleyememek, “fener” yerine “feney” demek, “enişte” yerine “eşinde” demek, “marangoz” yerine “farangoz” demek, “bez” yerine “bej” demek gb. Ben kendi oğlumda but tür konuşma bozukluklarını yaşadım. Onarılmayan her konuşma bozukluğu çocuklarımızın ileriki yaşlarında sorun olmakta. Toplum oldukça acımasız olabiliyor. Erken yaşata çözülebilecek her dil/konuşma sorunu erken yaşta ailelerce fark edilip çözümlenmeli. Çocukların dil öğrenmesine katkısı olacak en kolay yol ise küçük yaşlardan itibaren yaş dönemlerine uygun hikâye kitapları ve filmler izletilmesidir.

Ülkemizde yabancı dil konusunda çoğunlukla “anlıyorum fakat konuşamıyorum” cümlesini duyarız. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu cümleyi yıllar içinde öğrencilerinden çok duydum. Bu sorun pratik yapmamaktan, hata yapmaktan korkmaktan ve alay edilmesinden endişe edilmesinden kaynaklanıyor. Bizler dil öğrenirken hata yapa yapa öğrendik. Deneyimlerimi öğrencilerime anlatıyorum. Dil öğrenirken hata yapmaktan çekinmemek gerekiyor. Bütün cesaretlerini toplayıp, rahatlayıp olabildiğince konuşsunlar.

Ülkemizde dil öğrenmeye karşı genel bir yargı var. Sizce bunun kaynağı nedir?

Dil ve matematik öğrenmeye karşı toplumumuzda bir sorun yargı olduğuna inanıyorum. Öğrenemiyoruz, öğrenemeyiz gb. Ancak az evvelde bahsettiğim gibi, her iki alanda azim, ilgi ve çalışmayla kolayca öğrenilebilir. Bazı deneyimlerim alaylı mektepli çekişmesi gibi hissettirir bana. Bilmeyenlerin bilenlere karşı cahilce yaklaşımları söz konusu oluyor. Öğrenme ve pratik sürecinde daima sürece yoğunlaşmalı. Müdahaleler önemsenmemeli.

Dil öğrenmede kişisel strateji mi önemli yoksa öğrenimde kullanılan yöntemler mi?

Bana göre kişisel strateji daha önemli. Ortaokul ve lisede öğretmenlik yaparken milli eğitim müfredatına uymadım. Kendi yöntemlerimi uyguladım ve başarılı oldum. Ankara'dan Milli Eğitim Bakanlığı’ndan okulu ve öğretmenleri denetlemeye gelen müfettiş dersime gelmedi. Bütün öğretmenleri değerlendirdi. Kendisini dersime davet ettim. Müfettiş bey, “ben İngilizce bilmiyorum, sizi nasıl denetliyeyim” dedi... İronik.

Dil eğitimi alırken nelere dikkat edilmeli?

Her dilin kendine özgü kuralları, püf noktaları var. Bunları öğrenmek gerekli. Derslerimde bu püf noktalarını öğrencilerime anlatıyorum. Böylelikle daha kısa sürede ve kalıcı olarak lisan öğreniyorlar.

Yurtdışında dil eğitimi ile ilgili danışmanlık hizmetiniz var mı?

Henüz yurt dışında danışmanlık hizmetim yok. Online şekilde, uzaktan derler verebiliyorum.  Çok sayıda dil bildiğim için kendi pratiğimi kaybetmemek adına sosyal medya üzerinden haberleştiğim pek çok ülke ve kültürden dostum var. 

Yabancı dil geliştirmek için yurt dışına çıkmaktan başka hangi yöntemler işe yarıyor?

Yeni bir dil öğrenmek veya pratik yapmak için yurt dışına çıktığım olmadı. Çevremde pek çok tanıdığım bu nedenle yurt dışına gitti. Fakat hayal kırıklığı ile döndüler. Teknik bilince, kişisel öğrenme şekline hâkim olunca ülkemizde de kolayca dil öğrenilebiliyor. Ben bunun canlı kanıtıyım.

Dil öğrenmek için kitaplar okunmalı, filmler izlenmeli, notlar alınmalı, özetler çıkarılabilmeli, kişisel öğrenme yöntemleri geliştirilmeli. Benim dil öğrenirken kullandığım teknikleri bilenlerse kolayca dil öğrenebilecekler. Bu konuda mütevazı olamayacağım. İddia edebilirim ki İngilizceyi bir İngiliz’den daha iyi biliyorum. İngilizlere İngilizce anlattım. Okuma, konuşma, yazma, anlama yorum yapma, hikâyeler yazma, şakalar ve fıkralar yazma gb. Bir dili “biliyorum” diyebilmek için bütün bunlara hâkim olmanız gerekiyor.

Türkiye’de ve dünyada yeni bir dil öğrenme sürecini kıyaslayabilir misiniz?

Özellikle Avrupalılar dil öğrenme konusunda oldukça becerikli. Öğrenme sistemlerinden kaynaklandığını biliyoruz. Ezber eğitimden uzaklar ve az evvel bahsettiğim kurallarla dil öğreniyorlar. Ayrıca pratiğe önem veriyorlar.

Son yıllarda internetin yaygınlaşması ve pandemi döneminde yeni diller ortaya çıktı. Bunlardan biride emoji dili J

Kursiyerleriniz sizi neden seçiyor? Sizi diğer özel ders veren eğitmenlerden ayıran en büyük fark nedir?

İngilizceyi temel alırsak dile çok hâkim olmam söylenebilir.  Öğretme metotlarım özgün. Kişiye özel eğitime değer veriyorum. Öğrencilerime püf noktalarını anlatıyorum ve temellerini sağlam kuruyorum. Benden aldıkları temel eğitimin üzerine kattıkları her yenilik sağlam şekilde büyüyor. En önemli farkım ise şu, ücret konusunu abartmıyorum. Biliyorum ki öğrenmeyi aklına koyan biri her şekilde öğrenecek. Desteğime ihtiyaç duyan insanlara mütevazı bir ücretle yardımcı oluyorum.

Garantili dil eğitiminden bahsediyorsunuz? Kursiyeriniz olan herkes yeni bir dil öğrenebiliyor mu?

Kursiyerimi dil konusunda hiçbir şey bilmediğini kabul ederek derslere başlıyoruz. İlk hedef A1-A2. Sırası ile B1-B2, C1-C2, D1,D2 seviyeleri…  Okuyucularımız anlaması adına İngilizce kelime kullanmıyorum, öz Türkçe yazıyorum. Yani İngilizce “perfect” oluyorlar. Gündelik yaşantımızda fark etmeden maruz kaldığımız ve aslında öğrenmiş olduğumuz pek çok İngilizce kelime var.

Kursiyerim olan her kişinin zeka seviyesine ve yeteneğine göre yabancı dil öğretiyorum. Dil öğrendikten sonra kursiyerlerime iş bulma konusunda da destek veriyorum.

Programlarınızın eğitim süresi ne kadar?

Bir kur 3 ay. Yani A1 seviyesi 3ay, A2 seviyesi 3 gb. Ancak D2 seviyesine ulaşma oranı %5.

YDS, YÖKDİL, YDT, IELTS, TOEFL’a yönelik eğitimleriniz var mı?

Evet, var. Kişisel olarak bu sınavların hepsine girmiş, yüzde yüz başarılı olmuş biriyim.Elbette bu seviyede öğrenci bulmak zor ve bu sınavların eğitimleri çok pahalı.

Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?

Sevgiler ve good day all people...

 

 

What's Your Reaction?

like
0
dislike
0
love
0
funny
0
angry
0
sad
0
wow
0