ÇETİNKAL, PARTİSİNDEN ZEHİR ZEMBEREK SÖZLERLE İSTİFA ETTİ!

KAMUOYUNUN DİKKATİNE

Ben Memleket Partisi Kuşadası İlçe Örgütünün kurucularından ve ilk İlçe Sekreteri görevini yapmış biriyim.

Memleket Partisi’nin gelmiş olduğu bu günkü durumundan ve Parti’nin Genel Başkanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı adaylarından Sayın Muharrem İnce’nin tutum ve davranışlarından duyduğum rahatsızlıktan dolayı parti üyeliğinden istifa etmiş bulunmaktayım. İstifamı E-Devlet üzerinden yapmış bulunuyorum.

Rahatsız olduğum konuları açacak olursak, bunları şöyle sıralayabiliriz:

1. Demokrasiden bahseden, diğer partiler içinde en demokratik olan parti biziz diyen Sayın Genel Başkan, benden başka kimse aday olmasın tavrı ile temayül yoklaması adı altında tek kişinin aday olduğu ortamda, üyeler içerisinde ön seçim yaptırmıştır. Ancak Millet Vekili belirlenmesi ile ilgili üyelerine danışma gereği bile duymamıştır. Üyelerine ve kendisini destekleyenlere CB adaylığına maddi destek olunması konusunda IBAN bilgisi paylaşmakta, ancak Millet Vekillerinin nasıl belirleneceği konusunda herhangi bir bilgilendirme yapılmamaktadır.
2. Sayın Genel Başkanın CB adaylığı imza toplama sürecinde etrafımdaki imza veren her on kişiden altısı AKP seçmeni olup, imza veren kişilerdir. Bu kişilere, “İmza verdiniz, oy da verecek misiniz?“ diye sorduğumda, “Oyumuz reise, “ diye cevap vermektedirler. Bu kişilerin, Muharrem İnce’ye Millet İttifakını bölmesi için imza desteği verdikleri aşikârdır.
3. Muharrem İnce, Millet ittifakı ile bütünleşerek, öncelikli meselemiz olan mevcut düzenden kurtulmak olan hedefi güçlendirmesi gerekirken, “Hoş geldin, güle güle,“ nüktesi ile zayıflatmaktadır. Muharrem bey fizikçidir, matematikçidir, sayısal bilgilere yatkın kişilerin nükteleri de ince ve hesaplı olur. Siz söylemek istediğinizi söylersiniz, söylediklerinize tepki gelince de, “Ben öyle demedim, siz yanlış anlamışsınız! “ dersiniz. Çünkü söyledikleriniz her yöne çekilebilir cinstendir. Bu günün meselesi bireysellik değil, topyekün memleket meselesidir. Şayet Millet ittifakını oluşturan partiler ayrı ayrı Cumhurbaşkanı adayı çıkarsalar idi Muharrem İnce’nin adaylığı kabul edilebilirdi.
4. Millet Vekilliğine aday olmak isteyen bir devlet çalışanı görevinden istifa etmek zorundadır. Ancak, “Partili Cumburbaşkanı olmaz,“ diyenler, Parti Genel Başkanlığından istifa etme zahmeti göstermemektedirler. Kemal bey için de aynı şey geçerlidir. Fakat beni üyesi bulunduğum ve Genel Başkanının, “Biz diğer partilerden farklıyız,“ diye söylemlerde bulunan Muharrem İnce’nin tavrı ilgilendirmektedir.
5. Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Muharrem İnce, son zamanlarda agresif bir tutum içerisine girmiş ve “Mevcut Cumhur Başkanını agresiflik konusunda aratmayacağım,“ tavrı sergilemektedir. Yaptığı konuşmalarda da rakibini Millet ittifakı olarak belirlemiş durumdadır. Yani “Bir bölen yakıştırmasını,“ layığı ile yerine getirmektedir.
6. Muharrem İnce öç almaktadır, CHP'den intikam alma gafletine düşmüştür. “Beni Cumhur Başkanı yapmadılar, bana destek olmak yerine, köstek oldular, ben de onları baltalayacağım, hançerleyeceğim,“ tutumunu tüm kamuoyuna yansıtır davranışlar sergilemektedir.
7. Yapılan anketlerde aldatmacalı da olsa % 5-6 bandını geçemeyen Sayın Muharrem İnce, seçimlerin birinci turda % 1-2 puan ile kaybedilmesinden sorumlu olacaktır. Aydın gibi sosyal demokratların çoğunlukta olduğu bir ilde Muharrem İnce diyenlerin oranı % 1,5 oranındadır. Parti üyelerini aileleri ile toplasan bu kadar oy yapar, ötesi yok. Kendi memleketi Yalova'da da durum farklı değil. 2018 seçimlerinde, CHP destekli Muharrem İnce oyu % 39. Bu seçimlerde de beklenti % 10 seviyelerinde. Muharrem İnce‘nin alacağı oyların bir kısmı Cumhur ittifakından olsa da çoğunluğu Millet ittifakından olacaktır. Bu durum da oyların bölüneceği gerçeğini göstermektedir. Muharrem İnce “Ben bölen değilim. Birinci turda zaten kimse kazanamaz, ikinci turda da ben kalırsam beni desteklesinler, Kemal Bey kalırsa ben de onu desteklerim,“ diyerek kendini teselli etmektedir. Birinci turda bitebilecek bir seçimi ikinci tura bırakmak başlı başına bir strateji hatasıdır. Seçimlerin ikinci tura kalması hem ülkenin zararına, hem de devlet imkanlarını sonuna kadar kullanacak olan Cumhur İttifakının ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey değildir.
8. 2018 Cumhubaşkanı seçimlerinde Sayın Muharrem İnce, seçimlere yaklaşık elli günü gün kala çalışmalara başlamıştı ve bu konu da şikayetçi olmuştu. “Çok kısa süre çalışma imkânım oldu ve CHP benim arkamda durmadı,“ diye. Şimdi kendi kurduğu Partide otuz gün kala seçim çalışmalarına başladı ve kurduğu partide hala bir çalışma gözlenmemektedir. Kuşadası İlçe Örgütü'nü ele alalım. 27 Nisan tarihinde saat 12:00'a kadar İlçe Seçim Kurulu'na Sandık görevlileri listesinin verilmesi gerekiyor, ilçe yönetimi 26 Nisan saat: 12:20 de üyelerine, “Sandık görevi almak isteyen arkadaşlar isimlerini yazdırsın,“ diye mesaj atıyor. Bu mesaj dışında da başka bir paylaşım olmadı. Pardon bir de 19 Nisan'da Muharrem İnce’nin Menemen mitingine katılım mesajı vardı. Şimdi soruyorum size, bir partinin seçimlere yönelik ilçe çalışması böyle mi olur? Sandık güvenliğini Millet ittifakına bırakacaksın, Millet ittifakını siyasi rakibin görüp, miting söylemlerini bu ahval de gerçekleştireceksin sonra da ben bölen değilim diyeceksin. İlçe yönetiminin bu boş vermişliği zaten seçimlerden ümitsiz oluşu göstermektedir. Şayet bizler yani Kurucu İlçe Başkanı Hasan Sargın olsun, Başkan Yardımcısı Tayfun Sürgen olsun, ben olayım şu anda görevde olsaydık, ya Kuşadası’nın altını üstüne getirirdik ya da çalışmamıza engel olunuyorsa istifa eder giderdik. Biz siyasetin ölü olduğu zamanlarda bile şimdikinden fazla ses getirdik Kuşadası’nda. Zaten parti içerisinde ne olduysa bizim çalışmalarımızın çekilememesi yüzünden oldu. Tayfun Sürgen’in tek başına yaptıklarını şimdiki İlçe Yönetimi topyekün yapamamaktadır. Bir İl Başkanı var ki evlere şenlik. Etliye sütlüye karışmaz, iradesi yok, otoritesi yok. Nazilli Belediye Başkanlığı beklerken, Millet Vekili adayı olarak kendi cvsine bir paye eklemenin mutluluğu içerisinde.
9. Tüm bu gerçekler ışığında, Türkiye’nin gerçekten ikinci yüzyılına damga vuracak olan bu seçimlerin önemi çok büyüktür. Sen - benden kurtulup biz olmalıyız. Yıkıcı eleştiriler yerine, yapıcı eleştirilerle yaklaşmalıyız. Eksiklikleri koz olarak kullanmak yerine, onları tamamlayıcı fikirlerle desteklemeliyiz.
10. İstifamı bugüne kadar bekletmemdeki en büyük etken; Sayın Muharrem İnce‘nin son bir hamle ile, “Evet arkadaşlar biz bir yola çıktık. Bu yolda epey bir mesafe de aldık. Hem Cumhur ittifakına, hem de Millet ittifakına geniş bakış açıları kazandırdık. Ancak bundan sonrası bıçak sırtıdır. Bizim bu seçimlerde adaylığımızı devam ettirmemiz, Ülke geleceğini tehlikeye sokacak sorumluluğu üstlenmemiz demektir. Biz Millet ittifakı lehine Cumhurbaşkanı adaylığından çekilerek, Millet Vekilliği seçimlerine devam etme kararı alıyoruz,“ demesini beklemekti.

Genel Başkandan bugüne kadar böyle bir irade olmayınca, ben de kendi irademi kullanarak, Türkiye’nin geleceğine vurulacak bir sabotenin içerisinde yer almamak adına Memleket Partisi’nden istifa etme kararı almış bulunuyorum.

Bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçe yaşamak adına, çoğala çoğala büyüyerek çocuklarımıza adil, dürüst, ferah ve huzurlu yarınlar bırakabilmemiz dileğiyle kamuoyunun bilgisine sunuyorum.

Ertan ÇETİNKAL

Memleket Partisi Kuşadası İlçe Örgütü

Kurucu Üyesi ve Eski İlçe Sekreteri